PATNOS L TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMUNDA BULUNAN R.B İSİMLİ TUTUKLU ÇOCUĞA VE DİĞER MAHPUSLARA SİSTEMATİK OLARAK UYGULANAN İŞKENCEYE DERHAL SON VERİLMELİDİR.
Patnos L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan R.B isimli çocuğa ve diğer mahpuslara verilen ekmeğin içerisinde dışkı maddesi olduğu anlaşılmıştır. Mahpusların şikayet dilekçesi vermesi üzerine cezaevi idaresi , ekmekte çıkan dışkının mahpuslar tarafından yapıldığı iddia etmiştir. R.B ile diğer mahpuslar bu durumun kendilerine hakaret olduğunu, bu durumun idareden kaynaklandığını, idarenin kendilerine yönelik suçlamalarını kabul etmediklerini ve onur kırıcı bir muamele olduğundan idareden özür beklediklerini ifade etmişlerdir . Bunun üzerine 18.12.2024 tarihinde saat 16.00 sıralarında 50-60 kişilik infaz koruma memurunun koğuşa girip , koğuşta bulunan mahpuslara şiddet uygulamış ardından tutuklu H.Ö. darp edilerek hücreye alınmıştır. Hücreden sonra hastaneye götürüldüğü fakat darp raporu aldırılmadığı hususları H.Ö tarafından dile getirilmiştir. Yine 17 yaşındaki çocuk mahpus R.B. şiddete maruz kalmasına rağmen hastaneye götürülmemiştir.
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 5. maddesi ve ‘Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 7. maddesi, hiç kimsenin işkence veya diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya maruz bırakılmayacağını öngörmektedir. Yine Birleşmiş Milletlerin ‘Herhangi bir şekilde tutuklanan veya hapsedilen tüm kişilerin korunması hakkında ilkeler bütünü’ , ‘Mahpuslara muamele ile ilgili standart asgari kurallar’ ve ‘Mahpuslara muamele ile ilgili temel ilkeler’ adlı belgelerde de mahpuslara hapishanelerde nasıl davranılması gerektiğini belirleyen bazı standartlar sıralanmıştır.
Türkiye'de hapishanelerdeki uygulamalara ilişkin temel metin ise Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’dur . Kanunun “Hapis cezasının infazında gözetilecek ilkeler” başlıklı 6. Maddesinin 1. Fıkrasının b bendinde “Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin düzenli bir yaşam sürdürmeleri sağlanır. Hürriyeti bağlayıcı cezanın zorunlu kıldığı hürriyetten yoksunluk, insan onuruna saygının korunmasını sağlayan maddî ve manevî koşullar altında çektirilir.” denilmek suretiyle mahpusların hapishanede tutulma koşullarının insan onuru ile bağdaşacak koşullar altında olması gerektiği düzenlenmiştir. Söz konusu uluslararası metinler ile Türkiye'nin kendi mevzuatında belirtilen hükümlerde ‘mahpuslara insan onuruna yaraşmayan muamelelerin yasaklandığı ve hiçbir gerekçe ile bu muamelelerin meşru gösterilemeyeceği’ açıkça belirtilmektedir. Ayrıca mahpusların kapatılmalarının dışında hapishanelerdeki bazı uygulamaların ek bir ceza tayin edici bir nitelikte olamayacağı da söz konusu metinlerde belirtilmektedir.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Avrupa Cezaevi Kuralları hakkında (2006) 2 nolu Tavsiye Kararında özgürlüğünden yoksun bırakılmış olan herkesin cezalandırılmalarına veya tutuklanmalarına hükmedilen kararla yasal olarak ellerinden alınmayan tüm haklara sahip olmaya devam ettiği, bu nedenle özgürlüğünden yoksun bırakılmış herkese insan haklarına saygı çerçevesinde davranılması gerektiği belirtilmiştir. Bununla birlikte mahpuslara sağlanan barınma ve özellikle beslenme ve uyku koşulları insan onuruyla ve mümkün olduğunca özel hayatın gizliliğiyle bağdaşması gerektiği, iklim koşulları ve özellikle metrekaresi, havanın küp hacmi, aydınlatma, ısıtma ve havalandırma açısından sağlık ve hijyenin gereklerine uygun olması gerektiği vurgulanmıştır.
İHAM içtihatlarında da devletin bir kişinin insan onuruna saygı ile bağdaşır koşullarda alıkonulmasını güvence altına almak zorunda olduğu ve kişiye uygulanan tedbirin infazında izlenecek tutum ve yöntemin, kişiyi tutuklamanın doğasında kaçınılmaz olarak var olan ıstırap düzeyini aşan bir yoğunlukta sıkıntı ve zorluğa maruz bırakmaması gerektiği vurgulanmaktadır.
Tüm bu anılan ve standartların belirtildiği sözleşmeler, kanunlar ile tavsiye kararlara rağmen Türkiye hapishaneleri, hak ihlallerinin en yoğun yaşandığı mekânlardandır. Türkiye hapishaneleri, başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere birçok insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin gerçekleştirildiği birer ‘insan hakları ihlal merkezlerine’ dönüştürülmüştür. Türkiye Hapishanelerinde; mahpuslar hastalık ve diğer nedenlerle yaşamını yitirmeye devam etmekte, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolasyon, ailelerle görüş engelleri, haberleşme haklarının engellenmesi, haksız disiplin soruşturmaları gibi çok sayıda hak ihlali yaşanmaktadır.
Yaşanan tüm bu hak ihlallerine derhal son verilmelidir. Yetkililerce mahpusların yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmesi sağlanmalıdır. Hapishanelerde mahpuslara yönelik işkence ve kötü muamele uygulamalarından derhal vazgeçilmeli; hukuka aykırı fiiller gerçekleştiren kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma mekanizmaları işletilmelidir.
ÖHD İSTANBUL ÇOCUK HAKLARI ve HAFIZASI KOMİSYONU